TALHA İLE EMRE'NİN SİTESİNE HOŞ GELDİNİZ
  ÖNEMLI KIŞILER
 

Mehmet Akif Ersoy

Takma adı: Millî şair
Doğumu: 20 Aralık 1873
İstanbul
Ölümü: 27 Aralık 1936
İstanbul
Mesleği: Şair ve düşünce adamı
Milliyeti: Türk
Dönem: Cumhuriyet dönemi
Websitesi: http://www.mehmetakifersoy.com
MEHMET AKİF ERSOY'UN HAYATI, (d. 20 Aralık 1873, İstanbul, Osmanlı Devleti – ö. 27 Aralık 1936, İstanbul, Türkiye). Türk şair ve düşünce adamı, Burdur Milletvekili, İstiklâl Marşı şairi olması bakımından da Millî Şair ismini almıştır.

Mehmet Akif, Hicri 1290 yılı Şevval ayında (Aralık 1873), İstanbul'da Fatih'in Sarıgüzel mahallesinde, ailesine ait evde dünyaya geldi. Bir medrese hocası olan babası doğumuna ebced hesabıyla tarih düşerek hicri 1290 rakamına karşılık ona Rağıyf adını verdi, ancak bu yapma kelime anlaşılmadığı için çevresi onu Akif diye çağırıldı. Yalnızca babası vefatına kadar oğluna Rağıyf adıyla seslendi

Mehmet Akif'in babası Fatih Medresesi müderrislerinden Mehmed Tahir Efendi (1826-1888), annesi ise Emine Şerife Hanım'dır (1836-1926). Babası öğrenim için küçük yaşlarda o dönemlerde Osmanlı'ya bağlı bir yerleşim birimi olan Arnavutluk'un İpek kazasına bağlı Şuşise köyünden İstanbul'a gelmişti. Tokat'da doğan annesi ise aslen Buharalı olan Buharalı Mehmed Efendi'nin kızı H. Emine Şerife hanımdı.

Tahir Efendi, Emine Hanım'ın ikinci eşiydi. İlk kocası ve ondan olan üç çocuğu vefat etmişti. Ailenin oturduğu Sarıgüzel'deki ev de vefat eden eşinden kalmıştı. Tahir Efendi Emine Hanımla evlendiğinde 45 yaşlarındaydı. Çiftin Akif'ten iki yıl sonra Nuriye adında bir kız çocukları olmuştu.

Medrese tahsili ve hocalığı zamanında temizliği ile tanınan Tahir Efendi'ye temiz lakabı verildi ve İpekli Temiz Tahir Efendi diye anıldı. Mehmet Akif çocukluk dönemi için

Çocukluğumda, evet, bahtiyâr idim cidden,

Harîm-i âilenin farkı yoktu cennetten

der.

Çocukluğu ve Öğrenimi

1878 yılı şubat ayında Hicri hesapla 4 yıl 4 ay 4 günlük olan Akif o zamanki geleneklere uyularak Fatih'te Emir Buhari Mahalle Mektebine başladı. Buruda iki yıla yakın bir süre devam ettikten sonra 1879 senesinin sonlarında Fatih İbtidaisi (ilkokul) geçti. Babası bu yıl kendisine Arapça öğretmeye başladı.

Akif'in babası Tahir Efendi aynı zamanda Mühürdar Emin Paşa ailesinin özel öğretmeni idi. Emin Paşanın oğullarına ders verirdi. Bu dersler yazın Bakırcılar'daki Emin Paşa Konağı'nda, yazın ise Yakacık'taki köşkte yapılıyordu. Bu sebeple Tahir efenedi yazın ailesi ile birlikte Yakacık'a gider ve köşkün bir odasına yerleşirlerdi. Akifde babasının bu derslerine katılıyor ve yazın Emin Paşanın oğulları ile arkadaşlık ediyordu.

Üç yıllık ilkokulu bitiren Akif, 1882 yılında Fatih Merkez Rüştiyesine (ortaokul) başladı. Bu sıralarda babasından aldığı Arapça dersleri devam etmekteydi. Ayrıca Fatih Camiindeki Farsça ve Gülistan, Mesnevi derslerine katılmaya başladı. Bu arada Türkçe ve Fransızca öğrenimi devam etmekteydi.


Akif'in okulunu tamamlaması aile içinde görüş ayrılığına yol açtı. Annesi Emine Şerife Hanım medresede tahsiline devam etmesini istirken babası Tahir Efendi ise medresede okuyacağı şeyleri, oğluna kendisinin de öğretebileceğini ileri sürüyor, yeni açılan ve revaçta olan okullardan birine gitmesini istiyordu.

Sonunda babasının dediği olur. Ancak Tahir Efendi okul ve meslek tercihini oğluna bırakır. Akif dönemin en gözde okullarından biri olan Mülkiye'yi tercih etti. Mülkiye'nin İdadi (lise) bölümünde üç sene okuduktan sonra diplomasını alan Akif yüksek kısmına kaydoldu. Bir sene süre sonra babası vefat etti. Aynı yıl evleri yanınca Mülkiye'ye gündüzlü olarak devam etmesi imkânsız hâle geldi. Mezunlarına hemen iş verileceği için o yıl açılan ve ilk sivil veteriner yüksek okulu olan Mülkiye'nin Baytar Mektebi'ne (Halkalı Baytar ve Ziraat Mektebi) yatılı öğrenci olarak geçti.

Şiire ilgisi bu dönemde başladı ve ilk eserlerin dönemin yaygın kanaatlerinin izlerini yansıtan şiirler ve divan şiirlerine nazireler şeklindedir.

22 Aralık 1893'te okuldan birincilikle mezun oldu ve 26 Aralık’ta Orman ve Ma’adin ve Ziraat Nezare’Baytar Müfettiş Muavini olarak tayin edildi.

Akif'in görev yeri İstanbul olmasına rağmen Akif, 4 yıl Rumeli, Anadolu ve Arabistan'ın çeşitli bölgelerinde görev yaptı. Akif bu dönemdeki gözlemlerini şiirlerinde son derece gerçekçi bir şekilde kullanır. Yine bu ve bundan sonraki seyahatler Akif'in hem düşünce tarzını hem de şiir anlayışını temellendirir.

Mezuniyetinden 6 gün sonra 28 Aralık 1893’te ilk eseri olan 7 beyitlik gazeli Servet-i Fünun'da yayınlanır. Bu arada çocuk yaşlarda başladığı hafızlık (Kur'an-ı Kerim'i ezberleme) çalışmalarını tamamlar ve hafız olur.

1 Eylül 1898'de yani 25 yaşında iken Tophane-i Amire veznedarı Mehmed Emin Bey’in kızı İsmet Hanım ile evlendi.

Akif'in bu yıllarda Maarif dergisinde, Resimli Gazete'de şiir yazıları ile Arapça, Farsça ve Fransızca'dan yaptığı çevrileri yayınlandı. 7 Ekim 1906’da mevcut görevine ek olarak Halkalı Ziraat Mektebi'ne Kitabet-i Resmiye Muallimi ve 25 Ağustos 1907’de Çiftlik Makinist Okulu’na Türkçe Öğretmeni olarak atanır. 3 Temmuz 1908'de yani İkinci Meşrutiyet'in ilan edildiği zamanlarda Akif, İstanbul'da Umur-i Baytariye Dairesi Müdür Muavini'dir.

1908'de Dârülfünûn Edebiyat-ı Umûmiye müderrisliğine tayin edildi. İlk şiirlerinin yayımlanmasını izleyen on yıl boyunca hiçbir şey yayımlamadı.

Mehmet Akif Ersoy 27 Aralık 1936 tarihinde İstanbul'da vefat etmiştir ve mezarı İstanbul Edirnekapı Şehitliği'ndedir.

Eserleri

Mimar Sinan'ın HAYATI

Mimar Sinan (1489-1588)
Mimar Sinan (1489-1588)

İstanbul, Büyükçekmece'de bulunan Mimar Sinan heykeli
İstanbul, Büyükçekmece'de bulunan Mimar Sinan heykeli

Mimar Sinan, Kayseri’nin Ağırnas köyünde doğduğu tahmin edilmektedir. 1511'de Yavuz Sultan Selim zamanında devşirme olarak istanbul'a geldiği bir söylentiden ibarettir bu konuda hiçbir bilgi yoktur ancak cumhuriyetin ilk yıllarında yapılan Antropolojik araştırma Türk asıllı olduğunu ortaya çıkarmıştır.[kaynak belirtilmeli] Mimar olarak Yavuz Sultan Selim'in Mısır seferine katıldı. 1521 yılında Kanuni Sultan Süleyman’ın Belgrad Seferine Yeniçeri olarak katıldı. 1522’de Rodos Seferine Atlı Sekban olarak katılıp, 1526 Mohaç Meydan Muharebesi'nden sonra, gösterdiği yararlıklar sebebiyle takdir edilerek Acemi Oğlanlar Yayabaşılığına (Bölük Komutanı) terfi ettirildi.

1533 yılında Kanuni Sultan Süleyman’ın İran Seferi sırasında Van Gölü'nde karşı sahile gitmek için Mimar Sinan iki haftada üç adet kadırga yapıp donatarak büyük itibar kazandı. İran Seferinden dönüşte, Yeniçeri Ocağında itibarı yüksek olan Hasekilik rütbesi verildi. Bu rütbeyle, 1537 Korfu, Pulya ve 1538 Moldavya seferlerine katıldı. 1538 yılında Hassa başmimarı oldu.

Mimar Sinan’ın, Mimarbaşılığa getirilmeden evvel yaptığı üç eser dikkat çekicidir. Bunlar: Halep’te Husreviye Külliyesi, Gebze’de Çoban Mustafa Külliyesi ve İstanbul’da Hürrem Sultan için yapılan Haseki Külliyesidir. Halep’teki Hüsreviye Külliyesinde, tek kubbeli cami tarzı ile, bu kubbenin köşelerine birer kubbe ilave edilerek yan mekanlı cami tarzı birleştirilmiş ve böylece Osmanlı mimarlarının İznik ve Bursa’daki eserlerine uyulmuştur. Külliyede ayrıca, avlu, medrese, hamam, imaret ve misafirhane gibi kısımlar bulunmaktadır. Gebze’deki Çoban Mustafa Paşa Külliyesinde renkli taş kakmalar ve süslemeler görülür. Külliyede cami, türbe ve diğer unsurlar ahenkli bir tarzda yerleştirilmiştir. Mimar Sinan’ın İstanbul’daki ilk eseri olan Haseki Külliyesi, devrindeki bütün mimari unsurları taşımaktadır. Cami, medrese, sübyan mektebi, imaret, darüşşifa ve çeşmeden oluşan külliyede cami, diğer kısımlardan tamamen ayrıdır.

Mimar Sinan’ın Mimarbaşı olduktan sonra verdiği üç büyük eser, onun sanatının gelişmesini gösteren basamaklardır. Bunların ilki İstanbul'daki Şehzade Camii ve külliyesidir. Dört yarım kubbenin ortasında merkezi bir kubbe tarzında inşa edilen Şehzade Camii, daha sonra yapılan bütün camilere örnek teşkil etmiştir.

Süleymaniye Camii, Mimar Sinan’ın İstanbul’daki en muhteşem eseridir. Kendi tabiriyle kalfalık döneminde, 1550-1557 yılları arasında yapılmıştır.

Selimiye Camii'nden bir görünüş
Selimiye Camii'nden bir görünüş

Mimar Sinan’ın en büyük eseri ise, seksen yaşında yaptığı ve "ustalık eserim" diye takdim ettiği, Edirne’deki Selimiye Camiidir (1575).

Mimar Sinan, Mimarbaşı olduğu sürece birbirinden çok değişik konularla uğraştı. Zaman zaman eskileri restore etti. Bu konudaki en büyük çabalarını Ayasofya için harcadı. 1573’te Ayasofya’nın kubbesini onararak çevresine, takviyeli duvarlar yaptı ve eserin bu günlere sağlam olarak gelmesini sağladı. Eski eserlerle abidelerin yakınına yapılan ve onların görünümlerini bozan yapıların yıkılması da onun görevleri arasındaydı. Bu sebeplerle Zeyrek Camii ve Rumeli Hisarı civarına yapılan bazı ev ve dükkanların yıkımını sağladı.

İstanbul caddelerinin genişliği, evlerin yapımı ve lağımların bağlanmasıyla uğraştı. Sokakların darlığı sebebiyle ortaya çıkan yangın tehlikesine dikkat çekip bu hususta ferman yayınlattı. Günümüzde bile bir problem olan İstanbul’un kaldırımlarıyla bizzat ilgilenmesi çok ilgi çekicidir.

Mimar Sinan 84 cami, 52 mescit, 57 medrese, 7 darül-kurra, 20 türbe, 17 imaret, 3 darüşşifa (hastane), 5 su yolu, 8 köprü, 20 kervansaray, 36 saray, 8 mahzen ve 48 de hamam olmak üzere 365 eser vermiştir. Büyükçekmece Köprüsü üzerinde kazılı olan mührü şöyledir: Elfakiru Hakir Ser Mimaranı Hassa.

Eserlerinin bir kısmı İstanbul’dadır. 1588’de İstanbul’da vefat eden Mimar Sinan, Süleymaniye Camii'nin yanında kendi yaptığı sade türbeye gömüldü.

Mimar Sinan Türbesi, İstanbul Müftülüğü'nün sütunlu kapısından çıkınca hemen solda, iki caddenin kesiştiği noktada Fetva Yokuşu sonunda solda, Süleymaniye Camii'nin Haliç duvarının önünde, beyaz taşlı sade bir türbedir.

Eserleri

Mimar Sinan'ın eserleri 85 cami, 52 mescid, 57 medrese, 75 darülkurra, 12 türbe, 94 imaret,122 darüşşifa,222 suyolu kemeri, 9 köprü, 59 kervansaray,433 ev 48 hamamdır. Kabe'nin kubbelerini tamir etmiş, Ayasofya'yı onarmış ve iki minare yapmıştır.

İstanbul

Tophane-i Âmire Binasının İçinden Kılıç Ali Paşa Camii
Tophane-i Âmire Binasının İçinden Kılıç Ali Paşa Camii

Anadolu

  • Sapanca Rüstem Paşa, Samanlı Rüstem Paşa, Ferhat Paşa, İzmit Mehmet Bey, Kayseri Osman Paşa, Hacı Paşa, Ankara Cenabi Ahmed Paşa, Erzurum Lala Mustafa Paşa, Çorum Sultan Alaaddin, İzmit Abdüsselam, İznik Eski Cami, Halep Hüsrev Paşa, Manisa Sultan Murat, Kütahya Orhan Gazi, Kütahya Hüseyin Paşa, Bolvadin Rüstem Paşa, Karapınar Sultan Selim, Şam Sultan Süleyman, Hafsa Sokollu Mehmed Paşazade, Ereğli Ali Paşa, Isparta Firdevs Bey, Ulaşlı Memikethüda, Gözleve Tatarhan, Tırhala Osman Paşa, Kayseri Hacı Paşa.

Rumeli

  • Sofya Bosnevi Mehmed Paşa, Hersek Sofu Mehmed Paşa, Rusçuk Rüstem Paşa, Budin Mustafa Paşa, Lüleburgaz Sokollu, Edirne Haseki Sultan, Edirne Selimiye, Edirne Mahmud Paşa, Edirne Defterdar Mustafa Çelebi, Babaeski Ali Paşa.

Mescid

Mimar Sinan, Müftü Çivizade, Üçbaş, Şerifezade, Mehmed Çelebi,Simkeş, Hacegizade, Çavuş, Çivizade, Takkeci Ahmed, Hacı Nasuhi, Kasap Hacı İvaz, Tabak Hacı,İbrahimpaşa eşi, Bayram Çelebi, Kürkçübaşı, Kemhacılar, Kuyumcular, Hersek bodrumu,Yayabaşı, Abdi Subaşı, Hüseyin Çelebi, Hacı İlyas, Duhanizade, Kadızade, Tüfenkhane, Sarayağası, Dökmecibaşı, arpacıbaşı, Hekim Kaysunizade, Ahmet Çelebi, Yahya Kethüda, Hasan Çelebi, Süheyl Bey, ilyaszade, Sarrafbaşı, Süleyman, Pazarbaşı Memi, Kethüda, Büyükçekmece Sokollu, Hacıpaşa, Saraçhane, Sarraf, Sulumanastır Abdi, Kürkçübaşı, Şeyh Ferhat.

Türbe

Sultan Süleyman, Şehzade Mehmed, Hüsrev Paşa, Sultan Selim ve şehzadeler, Rüstem Paşa, Ahmed Paşa (Topkapı), Sokollu ve çocukları, Siyavuş Paşa, Zal Mahmud, Şemsi Ahmed Paşa, Yahya Efendi, Arap Ahmed Paşa, Hayreddin Paşa, Kılıç Ali Paşa, Pertev Paşa, Şahıhuban Kadın, Ahmed Paşa (Yenikapı), Hacı Paşa.


Köprü

Büyükçekmece, Silivri, Meriç Mustafapaşa, Marmara, Tekirdağ Sokollu, Halkalı Odabaşı, Haramidere Kapıağası, Sinanlı Sokollu, Vişegrad Sokollu.Mimar Sinan bu eserlerinde çok başarılıdır.Çoğu hala sağlamdır.

İmaret

İstanbul Sultan Süleyman, Mekke Haseki, Karapınar Sultan Selim, Şehzade, Medine Haseki, Edirne Mustafa Paşa, Şam Sultan Süleyman, Çorlu Sultan Selim, Üsküdar Valide, Üsküdar Mihrimah, Manisa Sultan Murat, Rusçuk Rüstem Paşa, Sapanca Rüstem Paşa, Lüleburgaz Sokollu, Hafsa Sokollu, Gebze Mustafa Paşa, Bosna Sokollu.


Kervansaray

Sultan Süleyman, Büyükçekmece Sultan Süleyman, Rusçuk Rüstem Paşa, Bitpazarı Kebeciler, Galata Kurşunlu, Bursa Ali Paşa, Bitpazarı Ali Paşa, Vefa Pertev Paşa, Ilgın Lala Mustafa Paşa, Sapanca Rüstem Paşa, Samanlı Rüstem Paşa, Karıştıran Rüstem Paşa, Akbıyık Rüstem Paşa, Karaman Ereğli Rüstem Paşa, Ipsala Hüsrev Kethüda, Hafsa Sokollu, Lüleburgaz Sokollu, Edirne Rüstem Paşa, Edirne Ali Paşa.Yapılan bu kervan saraylara gelen yolcular 3 gün bedava kalabiliyorlardı 3 günde dinlenmelerine yeterli bir gündür

Mahzen

Galata, Tersane, Topkapı Sarayı, Hasbahçe, Unkapanı.

Medrese

Mekke Sultan Süleyman, 6 yerde Sultan Süleyman, Halıcılar, Sultan Selim, Edirne sultan Selim, Çorlu Sultan Süleyman, Şehzade, Haseki, Kariye, Üsküdar Mihrimah, Edirnekapı Mihrimah, Kadırga Sokollu, Eyüp Sokollu, Aksaray Osmanşah Validesi, Rüstem Paşa, Ali Paşa, Ahmed Paşa, Sofu Mehmed Paşa, İbrahim Paşa, Sinan Paşa, İskender Bey, Kasım Paşa, Babaeski Ali Paşa, Gebze Mısırlı Mustafa Paşa, İzmit Ahmet Paşa, Esekapı İbrahim Paşa, Şemsi Ahmed Paşa, Kapıağası Mahmud Ağa, Kapıağası Cafer Ağa, Ahmet Ağa, Müftü Hamid Efendi, Malul Emir Efendi, Ümmülveled, Üçbaş, Kazasker Perviz Efendi, Fatih Hacegizade, Ağazade, Yahya Efendi, Abdüsselam Bey, Tuti Kadı, Hekim Mehmed Çelebi, Hüseyin Çelebi, Emir Sinan Efendi, Şahkulu, Drağman Yunus, Karcı Süleyman, Hacıhatun, Defterdar Şerifezade, Kadı Hekim Çelebi, Babaçelebi, Kirmastı, Sekban Ali Bey, Altımermer, Mehmed Bey, Hüseyin Çelebi,Gülfem Hatun, Ankara Hüsrev Kethüda.


Darülkurra

Sultan Selim, Üsküdar Valide, Hüsrev Kethüda, Eyüp Sokollu, Küçükkaraman Müftü Sadi, Bosna Sokollu,Müftü Kadızade.


Darüşşifa

Sultan Süleyman, Haseki, Üsküdar Valide.Hastahene demektir.Günümüzün hastaheneleri görevini yaparr.

Hamam

Sultan Süleyman, 3 tane Topkapı Sarayında, 3 Üsküdar Sarayında, Haseki, Hasekisultan, Üsküdar Valide, Karapınar sultan selim, Cibali Valide, Edirnekapı Mihrimah, Lütfü Paşa, Galata Sokollu, Edirne Sokollu, Yenibahçe Kocamustafapaşa, Silivrikapı İbrahim Paşa, Sulumanastır Kapıağası, Beşiktaş Sinan Paşa, Fındıklı Molla Çelebi, Tophane Kılıç Ali Paşa, Fenerkapısı Kaptan paşa, Macuncuçarşısı, Hafsa sokollu, Merkezefendi, Nişancı Paşa, Hüsrev Kethüda, İzmit, Çatalca, Sapanca Rüstem Paşa, Kayseri Hüseyin Bey, Sarıgüzel, Zeyrek Barbaros, Karagümrük Barbaros, Tophane Yakup Ağa.


Saray

Eskisaray, Topkapı, Üsküdar, Galata, Atmeydanı, Yenikapı, Kandilli, Fenerbahçe, İskender Çelebi, Halkalı, Rüstempaşa, Kadırgalimanı ve Ayasofya ve Üsküdar ve Halkalı ve Atmeydanı'nda Sokollu, Siyavuş Paşa, Ali Paşa, Ferhat Paşa,Pertev Paşa, Sinan Paşa, Sofu Mehmed Paşa, Mahmud Paşa, Şahıhuban, 2 Pertev, Rüstem, Sinan Paşa, Ahmed Paşa, Ali Paşa, Rüstemçelebi, Bosna Sokollu, Üsküdar Rüstem Paşa.



 
   
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol